Tweet Açıkhava Reklamcılığı: Açıkhava Reklamcılığı Üzerine Tez Yazısı - Sonuç Bölümü (Ersin Pelit - K.T.Ü)

30 Aralık 2010 Perşembe

Açıkhava Reklamcılığı Üzerine Tez Yazısı - Sonuç Bölümü (Ersin Pelit - K.T.Ü)


...  
      Tebrikler! Artık profesyonel bir açıkhava reklamcısı oldunuz.
      Açıkhava reklamcılığını, açıkhava reklamının sektörel gelişmelerini çeşitli kaynaklardan yararlanarak ve deneyimlerime dayanarak oluşturduğum (biraz iddialı olacak ama) “açıkhava reklamcısının el kitabı” tadındaki tezim, şimdiki ünvanınızı ve konumunuzu bir anda değiştirmemiş olabilir ancak, açıkhava reklamcılığını ve süreçlerini iyice analiz edip tezimde; Reklamı ve sürecini, reklamın fonksiyonlarını, reklamın tüketicilere katkısını, açıkhava reklamcılığının gelişimini, gidişatını ve gelecekteki durumunu anlatmış olduğum detayları sizlerle aktararak Açıkhava Reklamcılığı adına bilinmesi gereken tüm bilgileri paylaştığıma inanıyorum. Son olarak tezimi açıkhava reklamcılığının dur-durak bilmez büyümesiyle ilgili kısa bir bilgi aktarıp ileriye yönelik kendi düşüncelerimle bitirmek istiyorum.
       Peki “Neydi reklamı ve reklamın bir kolu olan Açıkhava Reklamcılığını bu kadar önemli kılan” diye soracak olursanız, hızla globalleşen dünya otobüsüne ayak uyduramayanların yaya kaldığını ve böyle bir ortamda pazarlamanın artık asla eskisi gibi olamayacağını söylerim. İnsanın olduğu her mekânda ve zamanda var olan ve önemini hiç bir zaman kaybetmeyecek bir kavram olan reklam, gerek bir bilim, gerekse içinde bulunulan bir süreç olarak, insanların ve işletmelerin hayatında çok anlamlı bir yer teşkil etmektedir. Hele ki, 1960’lı yılların başında 4P (Product / Ürün, Price / Fiyat, Place / Yer, Promotion / Tanıtım) olarak ortaya atılan pazarlama karması kavramı, günümüzde müşteri odaklı pazarlama stratejilerinin gelişimiyle beraber 4C (Customer Value / Müşteri Değeri, Customer Cost / Müşteri Maliyeti, Customer Convenience / Müşteriye Kolaylık, Customer Communication / Müşteri iletişimi) stratejisi ile birlikte anılmaya başlamış, yani 4P’nin satışa dayalı saltanatlığı sona ermiş, yerine müşteri odaklı yeni kral 4C geçmiştir.
      “Bütünleşik pazarlama iletişimi” anlayışıyla birlikte evrilen pazarlama dünyasında, girişim dehalarının ulaşmak istediği bilgi “Tüketicilerin karar verme ve satın alma sürecinin belirlenmesi”nin altında yatan o sihirli bilgiyse, bu bilgiyi gökkuşağının bittiği yerde aramaktansa, işletmeler reklam faaliyetlerine gereken önemi vermeli; bu faaliyetler içerisinde de Açıkhava Reklamcılığının konumunu iyice analiz etmelidir. Gırtlak gırtlağa rekabet koşullarını düşündüğümüzde, bu konu artık bir ihtiyaçtan zorunluluğa dönüşmüştür. 2010 yılı içerisinde İletişim Sektöründe Açıkhavayı en çok kullanan Vodafone’u, rakipleri olan Turkcell ve Avea’nın bir boy mesafeyle takip etmesi bu savımızın doğruluğunu göstermektedir.
      Sürdürülebilir işletme başarısının sağlanmasında, pazarda rekabet edebilme gücünün yaratılmasında reklam iletişimlerinin rolü büyüktür. Tezimde de anlatmaya çalıştığım gibi Açıkhava reklam iletişimlerinin rolü ve önemi aralıksız artmaktadır. Yükselen yoğun rekabetle birlikte, günden güne değişen ve zorlaşan pazar koşullarında işletmelerin en değerli varlıkları olan müşterileri ile uzun süreli ve sağlam ilişkiler kurmalarının yolu,  sağlıklı yönetilen reklam faaliyetlerinden geçmektedir. Reklam faaliyetleri bugün işletmelerin müşteriye karşı görünen yüzü, müşteriye uzanan eli olarak pazarlama yönetiminin önemli bir fonksiyonu haline gelmiştir. İşletmelerin sahip oldukları markalara samimiyet yaratarak markalarının çekiciliklerini artırma çabalarının hedefini yakalama gayretlerinin, yukarıda bahsettiğim 4C stratejisinin bilinçli kullanılmasıyla sonuç vereceğini düşünüyorum. Açıkhava reklamcılığının da bu yelpaze içerisinde  en etkili bir güç olduğuna inanıyorum.
      Son olarak Açıkhava Reklamcılığı konusunu biraz daha sokaktaki insanın gözünden bakarak, kent kültürü içerisinde değerlendirirsek; yenilikçi açıkhava reklam anlayışının kentlerin modernleşmesine yardımcı olmasıyla, daha kaliteli bir yaşam için ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Böylece başarılı kentsel pazarlama ve açıkhava reklamcılığının yalnızca turizm ve belediye ekonomileri için önemli birer destekleyici olmakla kalmayacağını, aynı zamanda biz şehir sakinlerinin yaşam kalitesini de artıracağını görebiliriz. Hepimizin içinde yaşamak istediği güzel görünümlü şehirler herkesi cezbeder. En basit örnekle bulunduğumuz şehir Trabzon’unumuz özelinde düşünürsek; otomatik şehir tuvaletleri, şehir bilgi vitrinleri, otobüs durakları, banklar, geri dönüşüm kutuları ve diğer şehir mobilyaları, umumi alanları ciddi anlamda ferah ve erişilebilir hale getirmiştir. Böylece Trabzon’daki alanların sunduğu rahatlığa ve uygunluğa katkı sağladığını, bu girişimleri çoğaltarak daha göze hoş gelen bir yaşamın çok da uzak olmadığını söyleyebilirim.

Ersin Pelit - Karadeniz Teknik Üniversitesi Bitirme Tezi 
Trabzon Aralık 2010




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder